The efficacy of a single-session virtual reality exposure in the therapeutic intervention of specific phobias
Özet
The present study endeavors to evaluate the therapeutic efficacy of a singular session of virtual reality (VR) exposure therapy for treating specific phobias. A total of 33 individuals with clinically diagnosed specific phobias were allocated into either a treatment group (N=16) or a waiting list control group (N=17). Measurement instruments included the Demographic Information Form, the DSM-5 Severity Measure for Specific Phobia Scale, and the Self-Reported Anxiety Measure. In terms of statistical analyses, a mixed-design analysis of variance (ANOVA) was utilized to examine both within-group and between-group differences over time, effectively allowing for a more comprehensive understanding of the treatment's impact. Results demonstrated a statistically significant reduction in the severity of phobia symptoms in the treatment group compared to the control group (p < .05). The therapeutic gains were maintained during a three-month follow-up assessment, with associated levels of anxiety and panic also showing a significant reduction in the treatment group (p < .01). This study corroborates the clinical efficacy of a single VR exposure session for the amelioration of specific phobias. The gains were not only immediate but also durable over a follow-up period, substantiating the longer-term effectiveness of this treatment modality. Despite certain limitations, such as the absence of active control treatments and a somewhat homogeneous sample demographic, the findings make a significant contribution to the extant literature. The study serves as an important foundation for future research that aims to broaden the applicability and understanding of VR-based therapeutic interventions for specific phobias. Mevcut çalışma, özgül fobilerin tedavisinde yalnızca bir sanal gerçeklikle (SG) maruz bırakma seansının ne derece etkili olduğunu ortaya koymayı hedeflemektedir. Klinik olarak özgül fobi teşhisi konmuş toplam 33 katılımcı, ya bir tedavi grubuna (N=16) ya da bir bekleme listesi kontrol grubuna (N=17) dahil edilmiştir. Kullanılan ölçüm araçları arasında Demografik Bilgi Formu, DSM-5 Özgül Fobi Şiddeti Ölçeği ve Öz Bildirime Dayalı Anksiyete Ölçümü yer almaktadır. İstatistiksel analizlerde, tedavinin etkilerini daha derinlemesine anlamak için karma bir varyans analizi (ANOVA) modeli benimsenmiştir. Analiz sonuçları, tedavi grubunun kontrol grubuna kıyasla fobi semptomlarında istatistiksel olarak anlamlı bir düşüş yaşadığını göstermektedir (p < .05). Üç aylık takip değerlendirmesinde de, bu terapötik kazanımlar korunmuş ve tedavi grubunda anksiyete ve panik düzeyleri de anlamlı derecede azalmıştır (p < .01). Bu çalışma, özgül fobilerin hafifletilmesi için tek bir SG maruziyeti seansının uzun vadeli etkisini de desteklemektedir. Aktif bir kontrol grubunun olmaması ve örneklem demografisinin nispeten homojen olması gibi sınırlamalara rağmen, bu bulgular alandaki mevcut literatüre önemli bir katkı sağlamaktadır. Bu çalışma, özgül fobiler için SG tabanlı terapötik yaklaşımların anlaşılması ve uygulanabilirliği konusunda daha fazla araştırma yapılması için sağlam bir temel oluşturmaktadır.