• English
    • Türkçe
  • Türkçe 
    • English
    • Türkçe
  • Giriş
Öğe Göster 
  •   E-arşiv Ana Sayfası
  • Akademik Arşiv / Institutional Repository
  • Hukuk Fakültesi / Faculty of Law
  • Hukuk Fakültesi / Faculty of Law
  • Öğe Göster
  •   E-arşiv Ana Sayfası
  • Akademik Arşiv / Institutional Repository
  • Hukuk Fakültesi / Faculty of Law
  • Hukuk Fakültesi / Faculty of Law
  • Öğe Göster
JavaScript is disabled for your browser. Some features of this site may not work without it.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun menfi tespit davasının açılma zamanına ilişkin olarak vermiş olduğu 18.01.2012 tarihli kararı üzerine düşünceler

Thumbnail
Tarih
2017
Yazar
Akil, Cenk
Öz, Bengü
Üst veri
Tüm öğe kaydını göster
Özet
Tespit davasında hukuki yararın mevcut olup olmadığı belirlenirken gözetilen şartlar, gerek bir icra takibinden önce gerekse bir icra takibinden sonra açılmış olsun, İİK m. 72'de düzenlenen menfi tespit davası bakımından da mutlaka aranmalıdır. Karara konu olayda, itiraz üzerine takip durmuşken ve henüz itirazın iptali davası açılmadan önce takip borçlusunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Çünkü genel haciz yolu ile yapılan icra takibinde, ödeme emrine itiraz ile takip durmakta ve borçlunun hukuki durumuna yönelik tehlike de sona ermektedir. Bununla birlikte, YHGK'nin tarafların elindeki belgelerin niteliğine bakılmasının gerekmediği yönündeki görüşünün aksine, alacaklının elinde İİK m. 68'de belirtilen ve itirazın kesin olarak kaldırılmasını sağlayan yazılı bir belgenin bulunup bulunmadığı da ayrıca dikkate alınmalı; hukuki yarar şartının temelini teşkil eden tehlike olgusunun tespitinde bir ölçüt olarak kullanılmalıdır.
 
The conditions which are required to determine whether there is legal interest in filing declaratory action must be applied to negative declaratory action according to Art. 72 of Bankruptcy and Enforcement Code (BEC) as well, regardless it was filed before or after the proceedings. In the particular case, where the proceedings were suspended because of the filed demurrer, the debtor did not have the legal interest in filing declaratory action before filing an action to annual the demurer. This is because of the fact that the demurrer to the payment order at proceedings subject to procedure of order for payment without judgement leads to the abatement of such proceedings and avoidance of danger regarding legal status of debtor. However, in contrast to reasoning of the Joint Civil Chambers of the Court of Cassation, which means it would not be necessary to determine the features of the documents the parties maintain, it is necessary to consider if the obligee has a written document that is listed in Art. 68 BEC and leads to annulment of demurrer permanently. In addition, if the obligee has such a document, it should be used as a criterion to determine whether there is a danger in terms of cause of action.
 
Bağlantı
http://hdl.handle.net/20.500.12566/825
Koleksiyonlar
  • Hukuk Fakültesi / Faculty of Law
  • TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu

DSpace software copyright © 2002-2016  DuraSpace
İletişim | Geri Bildirim
Theme by 
Atmire NV
 

 




sherpa/romeo


Göz at

Tüm E-arşivBölümler & KoleksiyonlarTarihe GöreYazara GöreBaşlığa GöreKonuya GöreTüre GöreABU Yazarına GöreWOSScopusPubMedTRDizinErişimBu KoleksiyonTarihe GöreYazara GöreBaşlığa GöreKonuya GöreTüre GöreABU Yazarına GöreWOSScopusPubMedTRDizinErişim

Hesabım

GirişKayıt

DSpace software copyright © 2002-2016  DuraSpace
İletişim | Geri Bildirim
Theme by 
Atmire NV
 

 


|| Kütüphane || Antalya Bilim Üniversitesi || OAI-PMH ||

Antalya Bilim Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Müdürlüğü, Antalya, Turkey
İçerikte herhangi bir hata görürseniz, lütfen bildiriniz: acikerisim@antalya.edu.tr

E-arşiv@AntalyaBilim:


DSpace 6.4-SNAPSHOT

Gemini Bilgi Teknolojileri A.Ş tarafından destek verilmektedir.