Türk ceza muhakemesinde seri muhakeme usulü

Abstract

7188 sayılı Ceza Muhakemesi ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 23’üncü maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun mülga 250’nci maddesi yeniden düzenlenerek seri muhakeme usulü alternatif çözüm yöntemi olarak hukuk sistemimize dahil edilmiştir. 01.01.2020 tarihi itibariyle uygulanmaya başlanan seri muhakeme usulü, klasik ceza muhakemesine alternatif çözüm yöntemi olarak öngörülmüştür. Seri muhakeme usulü belirli koşullar altında, kanunda katalog hâlinde sayılan suçlar açısından uygulama alanı bulan ve şüphelinin kabulü ile sonuç doğuran özel bir muhakeme türüdür. Seri muhakeme usulü ile Türk Hukuk Sisteminde daha önce görülmemiş bir şekilde Cumhuriyet savcısına yaptırım belirleme yetkisi verilmiştir. Çalışmamızda, seri muhakeme usulünün hangi amaçlar ile getirildiği, seri muhakeme usulünün uygulanma koşulları, uygulamada nasıl karşılık bulduğu ve benzer kurumlar ile ilişkileri ele alınmıştır. Karşılaştırmalı hukuk açısından değerlendirme yapılarak, seri muhakeme usulünün adil yargılanma hakkı kapsamında irdelemesi gerçekleştirilmiştir.

The abolished article 250 of the Criminal Procedure Law No. 5271 have been rearranged with Article 23 of the Law No. 7188 on the Amendment of Criminal Procedure and Some Laws. Thus, “Serial Judgement Procedure” has been included in our legal system as a alternative solution method. The relevant procedure has started to be implemented as of 01.01.2020 and is foreseen as an alternative solution method to the classical criminal procedure. Serial judgement procedure, which is a special type of trial, finds application in terms of catalogue offences which listed in the law under certain conditions and results in the acceptance of the suspect. With the serial judgement procedure, the public prosecutor has been given the authority to determine sanctions, which has not been seen before in the Turkish Legal System. The goals, conditions of operation and operation results of the method together with its connections to similar institutions are investigated in our work. The examination of the method has been done in scope of right to a fair trial by making an assessment in terms of comparative law.