Law as an ideology: the case of Turkey
Özet
This paper aims to contribute to the debate on law as an ideology in light of the Turkish case. Consequently, I will argue that, in addition to many things, the Turkish example teaches us probably a common lesson: Law can become a mere tool for the implementation of politico-ideological projects, in this case creating a homogeneous modern nation state. Another lesson we can drive from the Turkish example is that law by itself has no capacity to carry out modern social engineering projects to their ends. It inevitably needs paralegal, extralegal and even illegal acts, as well as strategic political actions, accompanying to its application processes along the way. Accordingly, I sincerely believe that the very late Ottoman times and especially the early modern history of Turkey provides us with striking examples in this regard. Therefore, in this paper, in order to elucidate my point, I will try to show how law functioned as an ideological tool for a comprehensive project of founding a homogeneous modern nation state based on Turkish nationalism, especially focusing on the very late times of Ottoman Empire and the early times of Turkish Republic, without ignoring some of the repercussions of this phenomenon in later times of Turkey. Bu makale hukuk ve ideoloji tartışmalarına Türkiye örneği üzerinden katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Kanımca Türkiye örneği, birçok şeyin yanında, hukuk ve ideolojiye ilişkin öncelikle şu sonuca bizi ulaştırmaktadır: Homojen bir ulus devlet yaratma gibi politik-ideolojik projelerin tamamlanması için hukuk basit bir araç haline gelebilir. Türkiye örneğinden çıkarabileceğimiz bir başka sonuç ise hukukun modern sosyal mühendislik projelerini tamamlayacak bir kapasiteye tek başına sahip olmadığıdır. Buna göre, bu tür projelerin tamamlanması için kullanıldığında hukuk, bu projelerin uygulanma sürecinde ona eşlik edecek stratejik politik eylemler yanında hukuk ötesi, hatta hukuk dışı (extralegal) ve illegal yöntemlere de kaçınılmaz olarak ihtiyaç duymaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemleri ile Türkiye’nin erken dönem modern tarihi bu hususta bize çarpıcı örnekler sunmaktadır. Bu bağlamda, iddiamı açıklığa kavuşturmak için belirtilen dönemlerde hukukun kapsamlı bir proje olan Türk milliyetçiliği temelinde homojen bir modern ulus devlet kurmak için ideolojik bir araç olarak nasıl işlev gördüğünü göstermeye çalışacağım.