Sizce, insanların çoğuna güvenilir mi? Türkiye’de genellestirilmis güven üzerine ampirik bir analiz
Abstract
Genelleştirilmiş güven, insanların genelinin, iyi niyetli oldukları iyimserliği ve inancı ile alakalı kültürel bir eğilimdir. Araştırmalar, genelleştirilmiş güven seviyesi yüksek toplumlarda vatandaşların iş birliğine daha açık olduğunu ve siyasal ve toplumsal hayata daha aktif katıldıklarını göstermektedir. Türkiye, genelleştirilmiş güven seviyesi düşük ülkelerden bir tanesidir. Türkiye’de, her yüz kişiden, ortalama, sadece on tanesi genel olarak insanlara güvendiğini belirtmektedir. Bu çalışmanın amacı, genelleştirilmiş güven kavramının modernleşme ile ilişkisini ayrıntılı şekilde tartışmak ve Türkiye vaka çalışmasını, bu kavramsal çerçeve içerisinde incelemektir. Çalışmanın ampirik analizi için Dünya Değerler Araştırması’nın (DDA) altıncı dalga Türkiye verisi (2010-2014) kullanılmıştır. Çalışma bulguları, kurumsallaşmış demokrasilerde genelleştirilmiş güven üzerine yapılan ampirik analizlerin öne çıkardığı bireysellik ve özgür irade ile ilişkilendirilen bir dizi değişkenin, modernleşme süreci farklı olsa da, Türkiye örneği için de geçerli olduğunu göstermektedir. Bulgular, ayrıca, literatürün, siyasi kurumlara güven ve genelleştirilmiş güven arasında kurduğu ilişkiyi doğrulamaktadır. Bu bulguların yanı sıra, çalışma, Türkiye’nin coğrafi bölgeleri arasında, genelleştirilmiş güven seviyelerinde gözlenen farklara da dikkat çekmektedir. Generalized trust is a cultural attitude about the general optimism and faith in the good will of people at large. Studies show that citizens are more open to cooperation, and they are more active in political and social life in high trust societies. Generalized trust is low in Turkey. Only ten people out of a hundred, on average, think that most people can be trusted. The objective of the present study is to discuss the relationship between modernization and generalized trust in detail and to analyze Turkey as a case study within this conceptual framework. The study utilizes World Valued Survey’s (WWS) sixth wave Turkey data (2010-2014) for the analysis. In line with the empirical analyses conducted mostly across institutionalized democracies on generalized trust, the present study shows the relevance of individuality and personal autonomy for the Turkish case as well, which has had a different modernization trajectory. The study also provides insights into the relationship between confidence in political institutions and generalized trust. Last but not the least, findings show significant differences in generalized trust levels across Turkey’s regions.