Kesinleşmiş hapis cezasının infazı için ceza infaz kurumunda bulunan ergin kişinin kısıtlanması
Özet
Türk medeni hukukundaki kısıtlama nedenlerinden biri, Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesinde düzenleme altına alınan “özgürlüğü bağlayıcı ceza”dır. Bu maddenin her iki fıkrası da Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. İlgili kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu kararı 23.06.2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Diğer taraftan, 12.03.2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan “7499 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” m. 5 ile TMK m. 407’nin iki fıkrası da değiştirilmiştir.7499 sayılı Kanun ile birlikte “özgürlüğü bağlayıcı ceza” mutlak bir kısıtlama nedeni olmaktan çıkarılmıştır. Dolayısıyla, süresi önemli olmaksızın, özgürlüğü bağlayıcı ceza, doğrudan hükümlünün kısıtlanmasına neden olmamaktadır. Nitekim hükümlünün kısıtlanması, onun talepte bulunmasına bağlıdır (TMK m. 407/1). Ancak toplam kesinleşmiş hapis cezası süresinin beş yıl veya daha fazla olduğu durumlarda eğer hükümlünün kişiliğinin ya da malvarlığının korunmasına dair bir gereklilik de mevcutsa, talepte bulunmasa dahi, hükümlü kısıtlanabilmektedir (TMK m. 407/2).