dc.description.abstract | Günümüzde sosyal medya en önemli kitle iletişim aracı haline gelmiş, neredeyse herkesin takip ettiği ve düşüncelerini paylaştığı dijital platform olma özelliği kazanmıştır. Aynı zamanda bilgi edinme amacıyla da ilk başvurulan kaynaklardan olan sosyal medya, artık günümüz insanları için hem bireysel hem de toplumsal olarak vazgeçilmez bir araçtır. Sosyal medyanın hayatımızda oynadığı rol ve sağladığı imkânlar olumlu yönleri yanında suiistimalleri de beraberinde getirmekte, bu imkânlar bazı kişilerce kötü amaçlarla kullanılmakta, sosyal medyada işlenen suç her geçen gün artmakta, özel hayatın gizliliği ve kişilik hakları kolaylıkla ihlal edilmektedir.
Sosyal medyanın kötüye kullanılması, bu alanın da düzenlenmesi ve denetlenmesi ihtiyacını doğurmuş, bu bağlamda kötü kullanımlara yönelik içeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi tedbirleri geliştirilmiştir. Ülkemizde sıklıkla eleştiri konusu olmalarından dolayı, bu tedbirlerin ele alınmasında ve tartışılmasında fayda bulunmaktadır. Zira içeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi hallerinde sadece haberleşme hakkının değil, ifade özgürlüğünün ve ifade özgürlüğünün gelişmesinde son derece etkili olan basın özgürlüğünün de etkilendiği kabul edilmektedir.
Bildiride öncelikle, bildiri konusu ile doğrudan bağlantılı olan “sosyal medya”, “erişim”, “içeriğin yayından çıkarılması”, “erişimin engellenmesi” ve “koruma tedbiri” kavramları kısaca açıklanacaktır. Sonrasında içeriğin yayından çıkarılması ile erişimin engellenmesinin yasal dayanağını teşkil eden 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun hakkında genel bilgi verilecektir.
5651 sayılı Kanun’da, dört farklı maddede içeriğin yayından çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi halleri düzenlemiştir. Bildiride, Kanun’da yer alan düzenlemeler çerçevesinde, hangi durumlarda erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanabileceği, erişimi engelleme yöntemleri ile birlikte açıklanacaktır. Bu noktada içeriğin yayından çıkarılması konusu da değerlendirilecek ve yayından çıkartmanın erişimin engellenmesinden farkı ortaya konacaktır.
5651 sayılı Kanun’da, içeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi tedbirlerinin, gerek idari gerekse koruma tedbiri niteliğinde, tamamen iç içe geçmiş halde düzenlendiği görülmektedir. Bu durum, nitelikleri farklı idari ve adli tedbirler arasında karmaşaya yol açmaktadır. Bildiride, hangi engellemelerin Ceza Muhakemesi Hukuku bakımından koruma tedbiri niteliğinde olduğu, hangilerinin ise idari tedbir olarak değerlendirilmesi gerektiği ortaya konacak, erişimin engellenmesi ve içeriği yayından çıkartılması tedbirleri, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü bağlamında değerlendirilecektir.
İnternetin hayatımızın her alanını kuşattığı ve yapay zekâ teknolojilerinin sürekli geliştiği bir dönemde, 5651 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerin ihtiyacı tam olarak karşıladığı söylenemez. Nitekim bu nedenle, Kanun’da sürekli değişiklikler yapılmaktadır. Bu bağlamda, bildirinin sonuç kısmında mevcut yasal düzenlemelere ilişkin eleştirilerimiz ile önerilerimiz dile getirilecektir. | tr_TR |