An analysis of interaction between tourism and public diplomacy in the context of manufactured soft power: the case of Turkey
Abstract
This study emphasizes the concepts of "soft power" and "public diplomacy" which have gained importance in today's global political system, especially in recent years. After the bi-polar Cold War era, the multi-polar and crowded international atmosphere have emerged in the liberal world order. The new order has begun to force nation states to restrict the use of hard power capabilities in a traditional way. New concepts and factors, which are the outputs of globalization and digital age, have required the use of new generation methods and tools in international relations. Thus, it is intended to ensure that interstate relations are performed in a sustainable framework without the risk of destroying life on earth, with its high destructive power, military technologies and without undermining commercial dependencies.
In this study, the concepts of soft power and public diplomacy, shaped in a country's image and perception, is examined closely in the particular case of Turkey with its interaction with tourism. Especially in recent decades, tourism has become a significant sector of the global economy. Turkey, with its high potential for tourism, is being investigated in the study and as to whether tourism itself is used effectively in its strategies.
The study evaluates state policies implemented in practice, by conducting in-depth interviews with people in suitable positions to ask, without relying solely on related literature. Additionally, the strategic approach and coordinated policies are being tracked by interviews with tourism operators, based on common beliefs and benefits.
Turkey claims to be applying effective public diplomacy. This study conducts surveys and interviews with people from Norway, England and Germany, to test the success of Turkey in these areas. Interviews and survey groups are selected according to their interaction with the country and provide an evaluation of Turkey's public diplomacy and promotional activities in different categories and levels. Overall, it is aimed to measure the country's success and capability in reaching out to the target audience regarding Turkey's image and perception abroad. Bu çalışma günümüz küresel siyasal sisteminde özellikle son yıllarda oldukça önem kazanan ‘yumuşak güç’ ve ‘kamu diplomasisi’ kavramlarını vurgulamaktadır. İki kutuplu Soğuk Savaş dönemi sonrası liberal dünya düzenin çok kutuplu ve çok
aktörlü karakteri, ulus devletlerin sert güç kapasitelerini geleneksel şekilde kullanma konusunda kısıtlamalar ortaya çıkartmıştır. Küreselleşme ve dijital çağının çıktısı olan yeni konsept ve faktörler yeni nesil metot ve araçların kullanımını gerekli kılmıştır. Böylece devletler ticari bağımlılıklarını sarsmadan ve yüksek tahrip gücüne ulaşan askeri teknolojilerle dünya üzerindeki yaşamı yok etme riskini almadan uluslararası ilişkilerin sürdürülebilir bir çerçevede yürütülmesini sağlamaya çalışmaktadırlar.
Bu çalışma ülke imaj ve algıları üzerinden şekillenen yumuşak güç ve kamu
diplomasisi kavramlarının turizmle olan etkileşimini Türkiye özelinde
incelemektedir. Özellikle son yıllarda küresel ekonominin önemli bir sektörü haline gelen turizmin, yüksek potansiyele sahip Türkiye tarafından stratejik bir araç olarak kullanılıp kullanılmadığı araştırılmıştır. Çalışma sadece literatüre bağlı kalmadan devlet politikalarının pratikteki işleyişini doğru konumlardaki kişilerle yapılan derinlemesine görüşmelerle değerlendirmiştir. Bunun yanı sıra, ortak fayda üzerinden beslenen turizm işletmecileri ile yapılan görüşmelerle stratejik yaklaşım ve koordinasyon politikalarının izi sürülmüştür. Etkin bir kamu diplomasisi yürütme iddiasında olan Türkiye’nin bu konudaki başarısı Norveç, İngiltere ve Almanya kamuoyu üyeleriyle yürütülen anket ve derinlemesine görüşmelerle test edilmiştir. Görüşme ve anket grupları Türkiye ile olan etkileşimlerine göre seçilmiş olup ülkenin kamu diplomasisi ve ülke tanıtım faaliyetlerini değişik kategorilerde değerlendirme olanağı bulunmuştur. Bununla beraber, Türkiye’nin yurt dışındaki imaj ve algısı üzerinden ülkenin hedef kitleye ulaşma kapasitesinin ölçülmesi hedeflenmiştir.