Yargıtay HGK’NUN 2017/2625 E. 2021/766 K. sayılı kararının culpa in contrahendo sorumluluğu bakımından incelemesi
Abstract
Taraflar arasında belirli miktardaki emtianın karayolu ile Fransa’dan Türkiye’ye taşınmasını konu edinen bir taşıma sözleşmesi akdedilmiştir. Davacı ve davalı taraf taşıma işleriyle ilgili faaliyet gösteren ticaret şirketleridir. Davalı taşıyıcı, bu işin gerçekleştirilmesi için ihbar olunan şirket ile bir alt taşıma sözleşmesi yapmıştır. Ancak taşıma gerçekleştirilmediğinden, davacı eşyayı başka bir şirkete taşıttırmıştır. Dava, davacının eşyayı başkaca taşıyıcılarla akdettiği sözleşmeler nedeniyle deniz yoluyla taşıtmak zorunda kalması sonucu uğradığı zararın tazmini konuludur. Somut olayda davalı; yükün vasfı nedeniyle taşımanın karayolu ile yapılmasının ve gerekli yasal izinlerin alınmasının mümkün olmadığını ve dolayısıyla hukukî imkânsızlık bulunduğunu savunmuştur. Davacı, davalının Fransa'dan Türkiye'ye karayolu ile taşımasını üstlendiği emtianın alt taşıma işinden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğinden taşıma için başka şirketle anlaşmak zorunda kalarak fazla ödediği paranın ve bu hususta davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek anılan icra takibine vaki davalı itirazının iptaline, takibin devamıyla icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin hukukî imkânsızlık nedeniyle geçersizliği karşısında, davalıdan sözleşme öncesi sorumluluk (culpa in contrahendo) kapsamında tazminat talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun önüne gelen uyuşmazlık; hukuki imkansızlık ve sözleşme öncesi görüşmelerden doğan sorumluluk (culpa in contrahendo) kapsamında değerlendirilecektir. A transportation contract has been concluded between
the parties regarding the transportation of a certain amount of
commodities by road from France to Turkey by road. The plaintiff
and the defendant are commercial companies operating in the
transportation business. The defendant carrier has entered into a
sub-carriage contract with the notified company for the realization
of this work. However, since the contractual act of transportation
was not carried out, the plaintiff had the goods transported by
another company. The case is about compensation for the damage
suffered by the plaintiff as a result of having to transport the goods
by sea due to contracts concluded with other carriers. In the
concrete case, the defendant; He argued that due to the nature of
the cargo, it was not possible to carry out the transportation by
road and to obtain the necessary legal permits, and therefore there
was a legal impossibility. The plaintiff filed the aforementioned
execution proceeding, alleging that the defendant had unjustly
objected to the money he overpaid by having to make an agreement
with another company for the transportation, and the enforcement
proceedings initiated against the defendant in this regard, since
the defendant did not fulfill his obligations arising from the subtransportation of the goods that he undertook to transport by road
from France to Turkey. The defendant requested the annulment of
his objection and a decision on the execution denial compensation
with the continuation of the proceedings. Dispute brought before
the General Assembly of the Supreme Court of Appeals through resistance; In the face of the invalidity of the contract of carriage
between the parties due to legal impossibility, it is gathered at the
point whether compensation can be claimed from the defendant
within the scope of pre-contractual liability (culpa in contrahendo).
Dispute before the Supreme Court of Appeals General Assembly;
legal impossibility and liability arising from pre-contractual
negotiations (culpa in contrahendo) will be evaluated considering
that the parties are merchants.