Suç Mağdurları Hakları Yasası: laf kalabalığı mı hakikat mi?
Abstract
1982 tarihli Mağdur ve Tanık Koruma Yasası (MTKY) ve 2004 tarihli Suç Mağdurları Hakları Yasası (SMHY) dâhil olmak üzere suç mağdurunun haklarına ilişkin mevzuat, suç mağdurunun içinde bulunduğu kötü duruma dikkat çekmiştir. Ayrıca mağdurların, failleri sorumlu tutmayı ve kamu güvenliğini artırmayı amaçlayan bir adalet modeli içerisindeki önemini, değerini ve rolünü tanımaları için yargı mensuplarına ve halka çağrıda bulunmuştur. SMHY, suç mağdurlarına katılım hakları veren ilk federal tedbirdir ve eyaletlerin benzer mevzuatları kanunlaştırmalarında model olarak hizmet etmiştir. Sekiz katılım hakkının haricinde, SMHY'nin, kolluk kuvvetleri, savcılar ya da yargıçlar tarafından, yürürlüğe konulması ve uygulanması tavsiye edilmiştir fakat zorunlu kılınmamıştır. Onun yerine bu yargı mensupları, ilgili hakların suç mağdurlarına teslim edilmesinde "iyi niyetle çaba sarf etmek" için teşvik edilmişlerdir. Bu makale, SMHY'yi analiz etmek için Anlatı Politikası Çerçevesi'nden yararlanmadan önce, mağdur hakları hareketinin hikâyesini anlatmaktadır. Sosyal hizmet mesleği ile ilgili birkaç kilit meselenin altı çizilerek sosyal hizmet uzmanları ve politika yapıcılar için mevcut anlatıları değiştirmeleri ve mağduru kimin oluşturduğunu, bu hakların nasıl ve kimler tarafından hayata geçirileceğini daha açık bir biçimde belirlemeleri ve yaptırım mekanizmaları geliştirmeleri yönünde bir eylem çağrısı yayımlanmaktadır.