Mülteci kadınların ve çocuklarının sağlık ve sosyal sorunları: nitel bir durum çalışması
Abstract
Giriş: İnsanların bulundukları yerden başka bir yere, özellikle zorunlu olarak göç etmesi, göç ile gelen kişiler üzerinde yeni gelinen yere uyum açısından önemli sorunlar oluşturmaktadır. Amaç: Bu araştırma, mülteci kadınların ve çocuklarının sağlık ve sosyal sorunlarının incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Araştırma Aralık 2022-Ocak 2023 tarihleri arasında, 18-49 yaş arası 19 mülteci kadın ile yürütülmüştür. Göç ile Türkiye’ye gelme, 18-49 yaş arasında olma ve araştırmaya katılmaya gönüllü olma araştırmanın dahil etme kriterleridir. Veri toplamada kartopu örnekleme yöntemi kullanılmış ve bireysel derinlemesine görüşme yapılmıştır. Görüşmelerden elde edilen alıntılar tamamen yazıya aktarıldıktan sonra ana temalar ve alt temalar oluşturulmuştur. Güvenilirliği sağlamak için iki bağımsız dış kodlayıcıdan tema ve alt temaları kodlamaları istenmiş ve sonuçlara göre Kappa analizi yapılmıştır. Kappa analizi 0.87 olarak bulunmuştur. Elde edilen verilerin çözümlemesi yapıldıktan sonra Nvivo 10 programı ile tematik içerik analizi yapılmıştır. Araştırmanın yapılabilmesi için XXX Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu’ndan etik onay alınmıştır. Bulgular: Kadınların yaş ortanca değeri 25 (IQR: 7,00) yıl, BKI ortalaması 25,34±4,21’dir. İlk çocuğunu doğurma yaşı ortanca değeri 19 (IQR: 2,50) olmakla birlikte, evde yaşayan kişi sayısı ortanca değeri 6 (IQR: 3,50)’dır. Kadınların %42,1’isi bir sağlık sorunu olduğunu belirtmiştir (Solunum problemi: 1, Anemi: 2, Bacak ağrısı: 1, Baş ağrısı: 3, Mide problemi: 1). Nitel veri analizi ile ortaya çıkan ana temalar (1) Göç sürecinde yaşananlar; (2) Sağlık hizmetleri alımında iletişim; (3) Çocukluk çağı aşılama durumu; (4) Çocuk sahibi olmaya karar verme; (5) Çocuk sayısına karar verme; (6) Aile planlaması yöntem kullanımı; (7) Ailede öncelikli kişi şeklinde sıralanmıştır. Sonuç: Bu araştırma mülteci çocuklarda çocukluk çağı aşılamasının yetersiz olduğunu, mülteci kadınların aile planlaması hakkında bilgisi olmadığını, bilgisi olsa dahi çok sayıda çocuğu olmasını isteme sebebiyle bu yöntemleri kullanmadığını ortaya çıkarmıştır. Araştırmanın tek bir bölgede yapılması ve kadınların ifadeleri ile sınırlı olması çalışmanın önemli sınırlılıklarıdır.