Yargıtay kararları ışığında meşru savunma ve meşru savunmada sınırın aşılması
Abstract
Meşru savunma, kişinin kendisine ya da bir başkasına gerçekleştirilen haksız bir saldırıya karşı gösterdiği doğal bir tepkidir. İnsan doğasının bir parçası olması sebebiyle de öteden beri haklı görülmüş, geçmişte ve bugün hukuk düzenlerinde bir hukuka uygunluk sebebi olarak kabul edilmiştir. Tür hukukunda meşru savunmanın şartları; üçü saldırıya, üçü de savunmaya ilişkin olmak üzere, iki başlık altında incelenmektedir. Meşru savunmanın saldırıya ilişkin şartlarını; bir saldırının bulunması, saldırının haksız olması ve saldırının bir hakka yönelmiş olması oluşturmaktadır. Savunmaya ilişkin şartlar ise savunmada zorunluluk olması, savunanın saldırıya ve saldırgana karşı yapılması ve savunmanın saldırı ile orantılı olmasıdır. Meşru savunmanın diğer şartları mevcut olmakla birlikte savunmada orantılı davranılmamış ve sınır içine düşülen korku, heyecan veya telaştan dolayı aşılmışsa failin davranışlarını yönlendirme yeteneğinin ortadan kalktığı, bundan dolayı da kusurunun bulunmadığı ve cezalandırılamayacağı kabul edilmektedir. Self-defence is any natural reaction of a person to avert an unlawful attack on himself or another. Considering that it belongs to thehuman nature, the self-defence has been accepted as a ground of justification in contemporary legal systems. In Turkish Law, the statutoryrequirements for the establishment of self-defence are divided in twogroups consisting of three for the attack and three for the defence. Accordingly, the requirements regarding the attack are as follows: Theattack shall be present, unlawful, and also directed towards a right. Onthe other hand, besides the necessity element, the defensive conduct against the attacker to avert the attack shall match the level of the attack inquestion as well. In other words, the necessity, and the proportionality ofdefence and being directed against both attack and attacker are takeninto account as the statutory requirements regarding the defence. If theother statutory requirements for self-defence are met in a specific case,however it is not proportional and the limits of self-defence have beenexceeded due to confusion, fear or fright, it is assumed that the perpetrator is not culpable since he cannot control his behaviors anymore. Therefore, he incurs no penalty.