Immersive virtual reality and the appreciation of architectural aesthetics
Özet
The built environment immerses people within its three-dimensional space and provides them with immersive aesthetic experiences. These experiences are different than experiencing normal artworks. Therefore, the two-dimensional paper architectural presentations cannot provide such experiences because they are non-immersive. Neither can these experiences be achieved by non-immersive Virtual Reality (VR) on computer screens. Immersive Virtual Reality (IVR) has emerged as an experience of the three-dimensional environment using special software and hardware like CAVE and Headset Mounted Display (HMD). They cut the viewer from the outside world and immerse him in the virtual display. It has been used in architecture to explore newly designed projects. The use of IVR to explore the aesthetic qualities of architectural projects is less common. The use of IVR in architectural education is neither common for giving the students immersive experiences for the study of buildings and designs. This research is among the few examples to study the use of IVR in the evaluation of architectural aesthetics. It presents an experiment introduced IVR to architecture students as part of a course on environmental aesthetics. The students conducted a comparative appreciation for the architectural aesthetics of a real building using both its IVR and photograph prints. It was discovered that IVR significantly improved students’ appreciation of the architectural aesthetics of the building compared to the photographs. It was also discovered that students had little information about IVR and they were in favor of using it as an effective architectural education tool. Doğası gereği yapılı çevre insanları kendi üç boyutlu boşluğuna sokar ve bu nedenle onlara özel ve üç boyutlu estetik deneyimler sağlar. Bu deneyimler, bilinen görsel sanat eserlerini deneyimlemekten farklıdır. İki boyutlu analog mimari sunumlar, mimari mekan hakkında bu tür deneyimler sağlayamaz. Bu deneyimler, üç boyutlu olmamasından ötürü, mimari boşluğu bilgisayar ekranı aracılığı ile sunan Sanal Gerçeklik (VR) ile de elde edilemez. Üç boyutlu sanal gerçeklik (IVR), izleyiciyi dış dünyadan ayıran ve onu sanal ekrana çeken CAVE ve Başa Takılan Ekran (HMD) gibi özel yazılım ve donanımlar, üç boyutlu ortam deneyimi sağlamanın bir yolu olarak ortaya çıkmıştır. Özellikle mimari tasarımda yeni tasarlanacak projeleri araştırmak için kullanılmıştır. Mevcut binaları keşfetmek için IVR kullanımı çok yaygın değildir. İnşa edilmiş ve inşa edilmemiş mimari projelerin estetik niteliklerini değerlendirmede IVR'nin kullanımı ise nadiren yaygındır. Mimari eğitimde IVR kullanımı, hem öğrencilere bina ve tasarım çalışmaları için üç boyutlu deneyimler sunmak üzere yaygın değildir hem de öğrenciler tarafından çalışmalarını stüdyolarda sunmak için kullanılmaz. Bu araştırma, mimari estetiğin değerlendirilmesinde IVR'nin kullanımını inceleyen birkaç örnekten biridir. Bu çalışmada Bahreyn Üniversitesi Mimarlık ve İç Mekan Tasarımı Bölümü'nde gerçekleştirilen bir ders kapsamında bir grup kız öğrenciye, çevresel estetik üzerine IVR'yi tanıtan bir deney sunulmuştur. Öğrenciler, hem IVR hem de binanın fotoğraflarını kullanarak gerçek bir binanın mimari estetiğini karşılaştırmalı olarak değerlendirmişlerdir. Fotoğraflara kıyasla IVR'nin, öğrencilerin binanın mimari estetiği hakkındaki değerlendirmelerini önemli ölçüde geliştirdiği keşfedilmiştir. Ayrıca öğrencilerin IVR hakkında çok az bilgiye sahip oldukları ve IVR’yi etkin bir mimari eğitim aracı olarak kullanmaktan yana oldukları tespit edilmiştir.