Tavşan sindirim kanalı glikozilasyon profilinin lektin histokimyasal yapısı
Abstract
Giriş: Lektin histokimyası, hücrelerdeki ve dokulardaki glikozilasyon profilleri arasındaki farklılıkları belirlemeye yarayan araçlardan biridir. Bu doğrultuda sindirim kanalındaki normal ve patolojik yapının ortaya çıkarılmasında da kullanılmaktadır. Amaç: Bu çalışmada Yeni Zelanda beyaz tavşanı (Oryctolagus cuniculus) sindirim kanalı glikokonjugat dağılımının lektin histokimyası ile belirlenmesi amaçlandı. Yöntem: Bu çalışmada 10 adet erişkin erkek tavşanın sindirim kanalı materyal olarak kullanıldı. Rutin doku takibi işlemlerinden sonra alınan kesitlere Canavalia ensiformis (Con A), Datura stramonium (DSA), Helix pomatia (HPA), Arachis hypogaea (PNA) ve Triticum vulgaris (WGA) lektinleri uygulandı. Bulgular: Sindirim kanalı yüzey ve derin epitel hücreleri ile brunner bezlerinde lektin reaksiyonu değerlendirildi. Brunner bezlerinde sadece HPA ve WGA pozitif glikokonjugatlara rastlandı. Sindirim kanalı boyunca epitel hücrelerinde orta şiddette reaksiyon gösteren Con A, pariyetal hücrelerde sadece fundus ve rektum da tespit edildi. Mide bölümlerinde güçlü, kolon kısımlarında zayıf PNA reaksiyonu görülürken, diğer bölgelerde reaksiyona rastlanmadı. Sindirim kanalı boyunca DSA reaktivitesine rastlanmadı. Tartışma ve Sonuç: Lektinler, doğal olarak bulunan karbohidrat bağlayıcı moleküllerdir.
Gastrointestinal kanal boyunca farklı yoğunlukta ve tipte hücreler bulunmaktadır. Bağırsak epitel hücreleri, yüzeylerinde patojen tespiti, hücreden hücreye iletişim, bağışıklık yanıtlarının modülasyonu ve diğer çeşitli metabolik fonksiyonlar için gerekli olan çeşitli karbonhidrat moleküllerini eksprese ederler. Hücre yüzeyinde bulunan şekerler, bağırsaktaki mikroorganizmalar tarafından modüle edilebilir ve enterik enfeksiyonlara karşı korumada önemli rol oynar. Kanser tedavisinde kullanılan birçok lektinin antitümör aktivitesine sahip olduğu gösterilmiştir. Bu lektinler arasında baklagil lektinleri, Con A ve PHA lektinleri kanser tedavisine en çok katkıda bulunanlardır. Ayrıca Corona virüsünün şiddetli akut solunum sendromunda mannoza özgü lektinlere duyarlı olduğu bildirilmiştir. Bu lektinler, replikasyon döngüsünün erken evrelerinde viral bağlanmaya müdahale ederek etki eder ve viral enfeksiyon döngüsünün sonunda bağlanarak viral gelişimi bastırır. Virüslerin hücrelere girişte şekerleri kullandığı göz önüne alındığında özellikle lektin mikroarray yöntemi gibi daha spesifik sonuçlar veren yöntemler sayesinde normal ve hastalıklı durumlar arasındaki farklılıklar ortaya çıkarılabilir.