DSpace at Antalya BilimE-arşiv dijital arşiv sistemi toplar, depolar, dizinler, korur ve dijital araştırma materyallerini dağıtmaya aracılık eder.http://http://acikerisim.antalya.edu.tr:802024-03-28T04:40:17Z2024-03-28T04:40:17ZAlmanya'da uluslararası hemşirelerin işe alınması ve entegrasyonuBeck, Patriciahttp://hdl.handle.net/20.500.12566/20072024-03-27T11:37:59Z2023-01-01T00:00:00ZAlmanya'da uluslararası hemşirelerin işe alınması ve entegrasyonu
Beck, Patricia
Gerçekleşen demografik değişim ve hemşire sayısının dramatik bir şekilde eksik olması, Alman sağlık sistemi için büyük bir zorluk teşkil etmektedir. Federal Hükûmet, sağlık sisteminde artan hemşirelik talebinin gelecekte karşılanabilmesini sağlamak için yurt dışından profesyonel hemşire alımını politik bir önlem olarak görmektedir. Bu amaçla siyasi düzeyde yasal düzenlemelerin yanı sıra, çeşitli danışmanlık ve destek seçenekleri de hayata geçirilmiştir. Bunlar, yurt dışından profesyonel hemşirelerin işe alım ve tanınma süreciyle bağlantılı olarak ülkeye girişini kolaylaştırmayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda araştırmalar bütünleştirici önlemlerin olumlu etkisini kanıtlamakta ancak Almanya’daki iş yerlerinde sürdürülebilir entegrasyon için alan çapında önlem eksikliği vardır. Ek zaman, finans ve insan kaynaklarına yatırım yapıp yapmama ve ne ölçüde yatırım yapılacağına sağlık sektöründeki sorumlu aktörlerin karar vermesi uygundur.; The demographic shift and severe shortage of nurses present a significant obstacle
for the German healthcare system. The government views recruiting nurses from
overseas as a policy initiative to guarantee that future demand for nursing care in the
health sector can be satisfied. In pursuit of this objective, legislation has been enacted
at the political level, and various counselling and support programmes have been
established. These measures are intended to facilitate the entry of nursing professionals from overseas, related to the recruitment and recognition process. Meanwhile,
research shows that integrative measures have a positive impact, but Germany lacks
comprehensive measures for enduring workplace integration. It is the responsibility
of healthcare stakeholders to determine whether and to what degree they should invest in extra time, financial resources, and personnel.
2023-01-01T00:00:00ZSüt ve süt ürünleriAras, Hatice Kübrahttp://hdl.handle.net/20.500.12566/20062024-03-27T08:46:55Z2023-01-01T00:00:00ZSüt ve süt ürünleri
Aras, Hatice Kübra
2023-01-01T00:00:00ZÜniversite öğrencilerinin beslenme alışkanlıkları ve yeme farkındalığı durumlarının değerlendirilmesiAras, Hatice KübraDelen, İremhttp://hdl.handle.net/20.500.12566/20052024-03-27T08:36:49Z2023-01-01T00:00:00ZÜniversite öğrencilerinin beslenme alışkanlıkları ve yeme farkındalığı durumlarının değerlendirilmesi
Aras, Hatice Kübra; Delen, İrem
Bu araştırma 18-30 yaş aralığında olan öğrencilerin beslenme alışkanlıkları ve yeme farkındalığı durumlarının değerlendirilmesi amacıyla yürütülmüştür. Bu araştırma Mart- Nisan 2022 tarihlerinde özel bir üniversitede öğrenim gören 18-30 yaş aralığında bireyler ile yürütülmüştür. Veri toplama aşamasında, katılımcıları tanımak amacıyla araştırmacı tarafından hazırlanan “Kişisel Bilgi Formu’’, ‘’Yeme Farkındalığı Ölçeği (YFÖ-30)’’ ve besin tüketim kaydını sorgulayan bir anket formu uygulanmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin %63,5’i kadın, %36,5’i erkek öğrencidir. Bireylerin %43,4’ü ara öğünde tatlı besinler tercih etmekte olup %52,9’u haftada birkaç kez fastfood tükettiğini belirtmektedir. Öğrencilerin %50,1’inin stres durumunda besin tüketimi artarken, %77,6’sının can sıkıntısı durumunda besin tüketimi artmaktadır. Yeme farkındalığı alt ölçek puanları incelendiğinde duygusal yeme puanı erkeklerde daha yüksek olduğu, yeme kontrolü puanının ise kadınlarda daha yüksek olduğu saptanmıştır (p<0,05). YFÖ-30 toplam puan ortalaması 96,40±13,62 olarak bulunmuştur. Diyetle alınan enerji miktarı cinsiyetlere göre istatistiksel olarak anlamlı bir fark göstermektedir (p<0,05) ve günlük alım miktarı (RDA) düzeyini karşılama oranı erkeklerde daha yüksek bulunmuştur. Diyetle alınan protein miktarlarının da erkeklerde daha yüksek olduğu saptanmıştır (p<0,05). Bu araştırma güncel literatüre destek olacak niteliktedir. Duygusal yeme, depresyon, stresin ve yeme farkındalığının birbiriyle olan ilişkisi göz önünde bulundurulduğunda bireylerin multidisipliner bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerekmektedir.; Mindful eating helps people to take hunger into account and satiety signals and to maintain a healthier lifestyle. This study aimed to evaluate the nutritional habits and eating awareness of students aged 18-30. It was conducted with individuals between the ages of 18-30 studying at a private university in March-April 2022. During the data collection phase, "Individual Information Form", "Mindful Eating Scale (MES-30)" prepared by the researcher, and a questionnaire questioning the food consumption was applied in order to get to know the participants. The study population was consisting of 63.5% female and 36.5% male participants. 43.4% of the students participating in the research prefer sweet foods as snacks and 52.9% of them state that they consume fast food several times a week. It was determined that 50.1% of the students increased their food consumption in case of stress, while 77.6% of them increased their food consumption in case of boredom. When the eating awareness subscale scores were examined, it was found that the emotional eating score was higher in men, and the eating control score was higher in women (p<0.05). MES-30 average total score was 96.40±13.62. The amount of energy taken in the diet shows a statistically significant difference according to the genders (p<0.05) and the rate of meeting the daily intake (RDA) level was found to be higher in men. It was determined that the amount of protein taken in the diet was higher in men (p<0.05). This research will support the current literature. Considering the relationship between emotional eating, depression, stress and eating awareness, individuals should be evaluated with a multidisciplinary approach.
2023-01-01T00:00:00Z11-14 yaş aralığındaki çocukların beslenme durumlarının ve antropometrik ölçümlerinin değerlendirilmesiKoçak, BüşraAras, Hatice KübraBaştürk, Berrakhttp://hdl.handle.net/20.500.12566/20042024-03-27T06:29:31Z2023-01-01T00:00:00Z11-14 yaş aralığındaki çocukların beslenme durumlarının ve antropometrik ölçümlerinin değerlendirilmesi
Koçak, Büşra; Aras, Hatice Kübra; Baştürk, Berrak
Yeterli ve sağlıklı bir diyet, bireyin enerji gereksinimini ve ihtiyacı olan tüm besin maddelerini
karşılamalıdır. Enerji ihtiyacı; vücut kompozisyonunun ve uzun vadeli sağlığın korunması için gerekli
enerji harcamalarını dengelemek amacıyla gereken gıda enerjisi miktarıdır. Güvenli ve sağlıklı bir diyet,
optimal sağlık durumuna katkıda bulunur ve her türlü yetersiz beslenmeye karşı korumaktadır. Bu araştırmada, okul çağı dönemindeki çocukların beslenme alışkanlıkları, besin seçimleri, beslenme yetersizlikleri ve antopometrik ölçümlerinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu araştırma; İstanbul ilinde bulunan
bir devlet okulunda öğrenim gören 11-14 yaş aralığındaki 100 öğrenci ile Mart- Haziran 2022 tarih aralığında yürütülmüştür. Veri toplama aşamasında; öğrencilerin sosyodemogafik özellikleri, antropometrik
ölçümleri ve beslenme alışkanlıklarını içeren “Kişisel Bilgi Formu’’ ve “Besin Tüketim Sıklığı Formu”
araştırmacı tarafından öğrencilere araştırmanın amacı açıklandıktan sonra yüz yüze görüşülerek uygulanmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin %55’i kadın, %45’i erkek öğrencidir. Öğrencilerin %29’u
6.sınıf, %27’si 7. Sınıf ve %44’ü 8. sınıf öğrencisidir. Araştırmaya katılan erkek öğrencilerden %21’i
normal kilolu, %5’i fazla kilolu ve kız öğrencilerden %42’si normal kilolu, %4’ü fazla kilolu olarak saptanmıştır. Kız ve erkek öğrencilerin BKI değerleri ile beslenme alışkanlıkları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p>0,05). Çocukların erken yaşlarda kazandığı beslenme alışkanlıkları, hayatlarının
daha sonraki dönemlerini de etkilemekte ve ileri dönemlerde beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkabilecek
kronik hastalıkların önlenmesinde temel çözüm yolunu oluşturmaktadır. Yeterli ve dengeli beslenme
çocukların yaşamlarının ilk dönemlerinden itibaren uygulanmalıdır. Çocukların gün içerisinde yeterli
ve dengeli beslenmesini sağlamak için multidisipliner bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerekmektedir.
2023-01-01T00:00:00Z